Düş Kurabiyeleri

Düş KurabiyeleriGüneşi görünce mutsuz olan garip bir kadın olarak, elbette kış aylarına talibim. Bana kalsa, yaz geldiğinde kutuplara kaçacağım. (Kime kalıyorsa!)

Şu yağmur, ne güzel bir doğa olayıdır. Aslında bir de kar yağsaydı, bak o zaman değmeyin keyfime! O da biraz fazla hayal oldu sanırım; haziranda kar istemek. Olsun! Ben yapmışım mis kokan kahvemi, oturmuşum cam kenarına, yanına da bir tabak düş kurabiyesi koymuşum, çok mu? Ne demişler, isteyenin bir yüzü!

Yazın aşkları ile kışın aşkları bile fark ederken, benim ruh halim mevsimlere göre değişmesin mi? Meşhur kısa süren ama tadı hep damakta kalan yaz aşklarının lezzeti de bir değişik oluyor, değil mi? Özellikle her yaz aynı yere gidiyorsanız, beğendiğiniz kişinin gelmesini beklemenin bir garip heyecanı vardır. Gerçi onlar da eskide kaldı. Ben yaşlanıyor muyum acaba?

Eskiden cep telefonu olmadığı için, yazlık sevgilinin gelip gelmeyeceğini bilemezdik. Sürekli bir bekleme hali oluşurdu. Gözümüz onların evinde! Perdeler hiç açıldı mı? Işık yandı mı? Tam vazgeçersiniz beklemekten, çarşının orta yerinde karşılaşırsınız. Ay bir heyecan, bir heyecan sormayın gitsin!

Şimdi cep telefonu çıktı, aşkların da tadı bozuldu! Aynı adama yazlar boyunca aşık olabilirdin. Kışın dönüp şehrine, kış aşkınla kaldığın yerden devam edebilirdin. Ben de gençken çapkınmışım yahu! Ancak tek sorun şu olurdu: Kışlık sevgili hasretine dayanamaz, biriktirdiği üç-beş kuruşla atlar gelir, bir pansiyona yerleşirdi. İşte her şeyin arapsaçına döndüğü zamanlar bunlar olurdu. Bu durumda, yapılacak en akıllı hareket, ailenin akşam dışarı çıkmana müsaade etmediğini söyleyerek, kendini eve kapatmaktır. Yazlık yerler küçük olduğundan, birini kandırıp ötekiyle çıksan, diğerine mutlaka yakalanırsın!

Kışlık sevgilinin cebindeki para, uzun süre orada kalmaya yetmeyeceği ve akşamları aile yasağından(!) seni göremeyeceği için, fazla kalmaz geri döner. Sen de yazın keyfine ve kısa heyecanına kaldığın yerden devam edersin. Ancak bu anlattıklarım 13-15 yaş arası, masum aşklar için geçerlidir. Kazık kadar olmuş ve neredeyse evlenme çağına gelmiş olan arkadaşların, bu taktikleri uygulamaması önemle rica olunur.

O zaman keyifliydi işte, ne bileyim! Bak, şu anda gülümseyerek hatırladığım anılarım var. Yaşadığım her şey için mutluyum. Ben aşkı seviyorum, o da beni seviyor. Görüyorum ki, ben daha küçücükken düşmüşüm aşkın o sihirli suyuna, daha da iflah olmam!

Dilşah Kalkan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024