Gözlerimi kapatıp dinliyorum
Teninin kokusunu
Nefes alıp
Varıyorum yaşamın tadına
Varlığın tutup
Götürüyor uzaklara
Neden buna
Bir anlam veremiyorum
Okumaya devam et “Kayboluş”
Gözlerimi kapatıp dinliyorum
Teninin kokusunu
Nefes alıp
Varıyorum yaşamın tadına
Varlığın tutup
Götürüyor uzaklara
Neden buna
Bir anlam veremiyorum
Okumaya devam et “Kayboluş”
İçim küçük, içim dar…
İçimde benim bile zor sığdığım bir sal…
Ne kürek çekmeye derman ne de kıpırdayacak yer var.
İçim küçük, içim dar…
Benim için iktisadı anlamak; onun altında yatan felsefeyi özümsemek, yaşamak ve yaşatmaktı. İşte o zaman bir İktisatçı olmanın dünyanın yegane saygın bir meslek olduğunu anlamak hiçte zor değildi.
Lisans eğitimimizin şüphesiz ilk unutulmaz derslerinden biri Prof. Dr. Temel Ergun’dan aldığımız İktisada Giriş dersiydi. Bu derste iktisadın tanımını, alternatif maliyeti, gerçek bir iktisatçı olmanın ne kadar onurlu bir meslek olduğunu ve hocamızın bize açmış olduğu bir vizyondu; Okumaya devam et “İktisadı Anlamak”
Az ya da çok hepimiz vücut dilimizi kullanıyoruz. Sözcüklerin tarif edemeyeceği, yetersiz kaldığı yerlerde; aktarmak istediğimizi daha dolu, kişiselleştirilmiş sunmanın araçlarından bu işaret ve hareketlerden yararlanıyoruz. Ben konuşurken el işaretlerini hemen hiç kullanmadığımı, anlattıklarımla sadece mimiklerimin paralel gittiğini farkettim. Tabi karşımdaki kişiyle hiçbir ortak dilimizin olmadığı bir durumda alternatif iletişim kaçamağı olarak el işaretlerine sığınmayacağımı da söyleyemem. :) Okumaya devam et “Ele Avuca Sığanlar”