Yürek Döküntüleri ’09

Yürek DöküntüleriBazen vedalaşmak gerek sevdiklerinle, istemesen de… İçin burkularak, canın yanarak kabullenmek gerek gidişini. Çaresiz bakakalmak hiçbir şey yapamadan sessizce vedalaşmak gerek. Ne yaparsan yap dönüşü olmayan o sonsuz yola uğurlamak, devam etmek yoluna…

Yarım yamalak, eksik paramparça, bir başına, öyle yana yıkıla değil dimdik, onurunla, boyun eğmeden zorluğa, nefes almak gerek sorgusuzca; biliyorum, yine de elde değil sormadan devam etmek bu yola.

Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’09”

Seni Seviyorum. Canım Babama…

Seni Seviyorum. Canım BabamaGurbetin acısı, yüreğimde birikti
Bulut doldu gözlerime, anıları diriltti
Aklarıma bak evlat, çehremdeki izlere
Hayat denen bu savaş, boynumu da eğriltti

Ahkam kesmem ben öyle, yüreğimden dert seçin
Duruyorsam ayakta,
Eş için
Evlat için

Okumaya devam et “Seni Seviyorum. Canım Babama…”

Babam için…

“Kış başlıyor sevgilim,
hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor”*

Yıllardır yeni yıla girerken değişik bir gülümseme belirir yüzümde, hani papatyalar açar, kelebekler konar, misk ve amber kokuları dolar odama ve buna benzer bir sürü tumturaklı söylemler vs. Kendimi eşsiz insan Murathan Mungan’ın Yalnız Bir Opera’sını okurken bulurum odamın en mahrem köşesinde her bir cümlenin yarattığı balyoz etkisinin kelebek etkisine dönüşmesini bekler, sonrada kendi kendime gülümserim..

“Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
oysa yapacak ne çok şey vardı
ve ne kadar az zaman”*

Okumaya devam et “Babam için…”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024