Delirmenin “Hoşgeldiniz” Aşaması

Delirmenin Hoşgeldiniz AşamasıBir süredir sadece noktayım. Tekerlek gibi etrafında turladığım düşüncelerim yüksek miktarda güneşe maruz kaldı. Malum güneyde yaşamak terletir.

Gökyüzüne her baktığımda turuncu turuncu yuvarlaklar görüyorum. Uzanıp tek tek patlatıyorum hepsini. Amanın nasıl bir patlatma hemde. Ben dokundukça çoğalıyorlar ama sanki, bitmek bilmiyorlar bir türlü. Şuursuzca bunu kendime iş ediniyorum. Hepsini patlatmalıyım! Okumaya devam et “Delirmenin “Hoşgeldiniz” Aşaması”

Bekliyoruz

BekliyoruzGece saat 02:10, tansiyonum 15/8, nabzım 80 ya da 90, kalbim eski metal köstekli saat gibi durdu duracak, ruhum dar bir sokak gibi. Dokunsalar da ağlasam kirli, tek yataklı penceresiz, lambasız odamda. Dokunan yok ki gözümdeki teri atsam, tansiyonum düşse…

Kalbim, nabzım normal olsa; ağlasam ağlasam bitmez. 56 buçuk gün oldu ölüp ölüp dirilmek. Birine sarılmak, birine ağlamak, 56 buçuk gün oldu, güneşi, ayı görmeden uyumak. Karanlıkta ölüp uyanmak, zor geldi düşüncesi temiz adama. Zor geldi ruhu aydınlık adama… Kalbi, nabzı normal olan adama zor geldi. Güneşi, ayı tatmadan her gün boğularak ölen adama uyanmak da zor geldi.

Okumaya devam et “Bekliyoruz”

Esaret, Özgürlüğü Bağlar mı?

Esaret, Özgürlüğü Bağlar mı?Ey Adem oğlu! Sakın ha, biçare bakma hayata
Nasıl da çarpar kalbin, cihana volkanlar gibi
Bir ateş çemberi sanki dolanır ruhuna elbet
Nasıl kanar ki, artık vicdanlar toprağa

Vatandır bu, yer gök iner mi ki teke?
Atandır Adem, (a.s) yoktur ezelden öte gayrı
Depremler yıksa da dünyana ayrı
Diner mi ki artık, acılar son ana?

Okumaya devam et “Esaret, Özgürlüğü Bağlar mı?”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024