İs kokan bir oda gibi zihnim
Közleri alev almaya hazır
Kıvılcımlara dönmüş duygular
İçim çer çöp dolu bir hurdalık
Ne yana dönsem darmadağın
Neresinden tutsam çürümüş
Bir ağaç gövdesi gibi bedenim
Suyu çekilmiş bir ırmak kadar kuru gözlerim…
İs kokan bir oda gibi zihnim
Közleri alev almaya hazır
Kıvılcımlara dönmüş duygular
İçim çer çöp dolu bir hurdalık
Ne yana dönsem darmadağın
Neresinden tutsam çürümüş
Bir ağaç gövdesi gibi bedenim
Suyu çekilmiş bir ırmak kadar kuru gözlerim…
Şuursuz bir ruhla büyüdüm
Ayrık otları arasında
Tutunup henüz kök salmamış dala
Kırık usumla düşler kurdum
Kurtlar sofrasında
Ayarı bozuk saatlerin
Zor zamanlarında
Garip bir çağın odağında
Soluksuz göçler yaşadım çokça
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’61”
Harcı borcundan çok yaşamların oyun arkadaşları gibiyiz
Kimimiz kukla kimimiz palyaço
Ama hep bir alacak peşinde
Zamana yayılmış mağdur sokak çocukları gibi
Ekmek arası balık yanında ince kıyılmış yeşillik kıvamında
Kıyıla kıyıla kimyası bozulmuş garnitürden yok farkımız
Acımız acının en kallavisi
Tadı tuzu yerinde
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’60”