Şirin minik kuklalar
Aylak adamın oyuncakları oldular
Kuklacı bir bıraksa öylece kalacaklar
Vah zavallı oyuncaklar
Süslü püslü aklı kıt
Şöhret düşkünü varlıklar
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’32”
Şirin minik kuklalar
Aylak adamın oyuncakları oldular
Kuklacı bir bıraksa öylece kalacaklar
Vah zavallı oyuncaklar
Süslü püslü aklı kıt
Şöhret düşkünü varlıklar
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’32”
Gecenin en koyu demi üstümüzde
Bak bulandı düşler yine
Anka kuşları hikâyedeydi
Çocuktuk, kim büyüttü
Savurdu son deme
Günün sarhoşluğu henüz üstümüzdeydi
Kaç kadehten sonra şuur gidiyordu
Bir ayyaş kaç şişe deviriyordu
Masada oturan cengaver
Düşlerde neden titriyordu
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’31”
Kaç yürek kaç kentten kovulduk
Hangi ücra ülkenin mültecisi olduk
Bin bir gece masallarında
Hangi kahramanı oynuyorduk
Söylesene göğün yıldızlarıyız derken
Hangi cehennemin elçisi olduk
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’30”