Kurtulan İsa Ekspresi

Kurtulan İsa Ekspresi‘Tanrı dünyayı 7 günde yarattı vagonlar ölüleri asıyor bayrak bayrak!’

Trampet sesleri kırık edalı. Uzak iklimlere ölüler kenti bayrak açmış. Soğuk bir yansıma var yüzümde. Yabancıyız, yabancı. İnsan en çok kırılırken kendine yabancı.

Askı sözcükler gökyüzünü sallandırıyor. Karşıda keder, bayrak açmış. Meryem ışıl ışıl el sallıyor. Bir bayrak gibi. Sormazlar bu bayrak niye dalgalanıyor! Hayatta asıl sorulması gereken soruların ötelendiği bir dünya. Bayrak hala kederden…

İrsaliyeli faturalar birikmiş. Ellerim izmarit tutmuş. Karşıda İsa. Vagonlardan yükselen kalabalıklar dilimin ucunda. Kekeme bir keder var dişlerimin arasında. Geçmiş bir tuzak gibi bakıyor. Ellerimi uzatsam yakalayamam. Sızlıyor ayak bileklerim. Baskın, tutarsız bir gangster. Sorgusuz sualsiz çalmış kapısını sevmelerin. Birden tiz sesler: Haydut, haydut. Yasadan haberin yok mu senin? Sandım ki üflersem yok olur beraberinde yasa dışı işlerim. Duman çıkmış tokadı çakmış yanağıma. Yanılgılı sözlükler okuyoruz.

Tren geçiyor. Karşıda kimlik sorgulaması. Adım attım. Eğmiş başını sakalı kederden fırtınalı. Dizmiş önüne tanıdık suretiyle kadehleri. En güzeli kırmızısı. Dikildim önüne seslendim:

İhtiyar Filozof soracaklarım var! Bir gece ansızın neden değiştim?

Film koptu. Derin boşluklar var tümcelerimde, özlemlerimde, ciğerlerimde. Karşıdan Kırmızı Gagalı Dağ Kargası, derinden öter: Vefa yokuşunda dikilmişim, kulağı kesik bir kargayım. Leş Karga sürüsüne denk gelmenin alametini taşıyorum. Hatırlamak iyi oluyor bazen alametleri. Unutmuyorsun; film kopuşlarını, yasa dışı ümitsizlikleri… derin boşluklar tümcelerimde. Kalanlara suratsız vedalar bırakılmış milyonlarca yıl evvel. Karga öter kırmızı gagasıyla:

Bir gece ansızın
Değiştim
Neden değiştim
Sorsan derin yaralarımı
İyileşmez sızılarımı
Sorsan kulaklarımı
Neden kesik,
Neden yarım hikayeler?
İhtiyar kadeh tokuştur
Kesik kulaklarıma
Bir gece ansızın değiştim
Değiştim.

Kurtulan İsa Ekspresiİhtiyar Filozof, baktı Kargaya kulağı kesik. Kaldırdı kadehi. Dikti başına, üfürdü suratına dumanı. Başı döndü sersem Karganın. Savruldu afyon yutmuş gibi, yalan gibi. Yokuş yokuş, durak durak… yıllar yılları kovalamış. Meryem yok olmuş, Karganın kulağı kesik. Bir gece ansızın düşmüş yollara. Sesler gümbür gümbür. Trenler ve kompartımanları… Karga gezmiş bir bir.

Yalan Kompartımanı
Sevmem yalandan suretleri
Savaşırım yürekli bir hançer içimde
Daha dün üfledik içi içinde
Bir bir sermiş hançerleri dizlerinde
Saç tellerinde dizinle sözcükler.
Yalan bak hangi tellerinde?

KARGA
Belki kadehler kuşandık.
Ansızın karalandık.
Beni rahatta dinleyin.
Ansızın küfürlendik.
Kadehler kuşansın.
Bir yargısız da infaz aldık.
Kime küfrettiniz,
Kime bu hınçla kuşatmanız .
Beni rahatta dinleyin .
Konuşacağım:

Yıllarca sustum. Bu kozmopolit yapıyı anlamak, bisikletle tren raylarında gezintiye çıkmak, derin düşünceler içinde yıkanmak bir sigara yakmak, delice koşmak, belki yıldırım çarpar diye beklemek… Açık havalarda yıldırım çarpması, koltuğumdaki düşüncelerin ezgisinde bekliyor bayrak gibi. Tiz tiz gelir melodika… Düz yolda düşmek, yarım ağızla nefes almak, birinin suratına delice hapşırmak. Tiz tiz gelir melodika sesleri… koltuk altlarımızda biriken fikirlerimizi bir yabancıyla bölüşmek, sonsuz kehanetlere inanmak, daha fazla samimiyet içeren cümleler kurmak. Oysa sonbahardan kalma melodika tiz tiz gelir. Konuşmalarım yankı bulmakta kapım bir sefil tarafından yakılmakta. Beni bir melodika eşliğinde dinleyin konuşuyorum. Bir sigara daha…

Yine bir duman. Karga: Hey İhtiyar Filozof! Bir gece ansızın neden değiştim?

İHTİYAR FİLOZOF:
Nedendir geri dönüp bakmaların,
Nedendir?
Bırak kendini geleceğe.
Sorma bana yalan ne diye?
Saklı perdeler
Boynunda ilmikler
Solmasın kederden bilekler
Otur bakalım
Oku bakalım
Sözlükte yazıyor yalan ne diye?

KARGA:
Sormadan çalamam kapısını sevilmelerin.
Yıldızlı bir gecede korkmuyor değilim.
Bir gece ansızın neden değiştim?

Uzun yıllar sustum, uzun yıllar geçti tüylerim daha yavan. Uzun uzun yıllar içim, kemirilmiş. Dışım, yolda ezilmiş bir kurbağa leşi. Az evvel üstümden geçmiş bir insan sürüsü. Kurbağa olmak iyi bir şey, kurbağa hissetmek daha iyi bir şey. Ya kurbağaları insanların ezmesi ne lanet şey. Şu insanlar, yıldızlı bir gecede korkutuyor iliklerimi. Yanlış sözlüklerde yanlış cümleler okumuş, yanlış anlamlar aramış, yanlış sorular sormuş. Bir gece ansızın neden değiştim?

İHTİYAR FİLOZOF:
Akamazsın
Bu şekilde yol alamazsın
Bakar mı yüzüne şeytan diye
Yalan da ondan sorulurmuş
Baktın yüzüne yalandı diye
Solar mı her yüz yalan diye diye
Belki bu yüzden değiştin?
Bir sigara daha.

‘Üfürdü suratına Karganın. Karga gezindi yıllar yılı kompartımanları. Etrafta Leş Kargaları, bayraklar dalgalanıyor. Kederli lodoslar yaratıyor. Karganın tüyleri ürperiyor. Leş Kargaları kenarlarında gri tüyleri, gözlerimize batıyor. Oysa hep Kuzgun olmak isterdi, insanlardan uzak yaşamak isterdi. İnsan, derin boşluklar doğuruyor kulaklarımda. Hani yağmurda ıslanmış, soğuktan ürpermiş gibi. İhanet beynimde lodoslar yaratıyor.

İhanet Kompartımanı:
İhanet etti her canlı sevdiğine
Sırtına dayadı hançeri bel diye
Şimdi baktın solgun benzine
Ölmek üzere bir hummalı
Nedendir sevmelerin
Çekip gitmelerin
Bir gece ansızın

KARGA:
Trampet seslerinin yerini keman nağmeleri almış
Ben korkmuşum
Yalandan solmuşum.
Meryem yok.
Işıl ışıl Meryem’i arıyorum!’
Bağırdım dolu dolu.
Yalandan bir sözlük yazar gibi .
Hayat demiştin kanamalı.
Şeytan,
Kaç günde oldu şeytan?
Ben neden değiştim?

Döndü yüzünü Karga. Suratı ihanetten kararmış, salgın sözcükler yayılmış. Ülke ülke bir boşluğa uçar gibi kanat açmış. Milyonlar var suretleri, avuçlarında birikmiş.

Maskeli Yüzler Kompartımanı:
Yüzler ağlıyor
Yüzler gülüyor
Yüzler kımıldıyor
Takıldı elimize kir diye
Toz diye
Kan diye

Kurtulan İsa Ekspresi‘Karga yıllarca kompartımanlara ağladı. Kulağının kesik olma sebebini aradı. Hep Kuzgun olmak, insanlardan uzak kalmak istedi. Halbuki o kulağı kesik, Kırmızı Gagalı Dağ Kargasıydı. Kuzgun olamadı!’

KARGA:
Kaç yüzün var senin,
Kaç kimliğin,
Kansersin sen.
Bu yüzler hangi paralel dairelerde yaşıyor?
Magosa Limanı karardı.
Adım attığın,
Dokunduğun her yer gibi.’

‘Çeşitli çeşitli kompartımanlarla konuşarak zamanını feda eder. Geçerken bakar hava yağmurlu. Alır eline şemsiyeyi, sevmez öyle şeyleri. Sevgili tüyleri kırışmasın, kararmasın, yanmasın ister. Leş Kargalarına bakar rahat rahat uçmakta, gülmekte… o ise üzülmekte kulağım neden kesik? Yağmur çisil çisil yağmakta Karganın tüyleri yanmakta. Kederden yağmurlar yakmakta gangster bilekleklerini. Gelir sesler haydut, haydut diye.’

Yağmur Kompartımanı:
Yerler ıslak ıslak
Ayak izleri kalmış,
Ayak numarası çizili suretinde.
Üflüyor dumanı soğuk kış gecelerinde.
Hava yağmurlu
Senin için ayazdan bırakılma.

‘Birden korkar. Karşısında türlü karakterde sürüler, insanlar. Değişik suretleri, cümleleri. Bilmiyoruz aslında. Doğru cümleler kurmayı, doğru sevgiler almayı. Yarım yamalak tüm sözlükler. Yanılgılı, kozmopolit cümleler var içimizde. Nerden anlamalı doğru yüzü, doğru çizgileri, doğru suretleri…’

Değişik Suretli Kompartıman:
Ayağında vida olan canlılar gezinir.
İnsanlar kafalarında nefretlerle beslenir
Suretleri nefret makyajı
Öfke makyajı
Yalan makyajı

‘Karga bakar. Ve der ki: İnsan, neyle beslenirse yüzünün şekli onu alır. Ürkütücü bir kompartıman. Tüylerim, sevgili tüylerim ürperdi bu canlılardan. Kaçmam, uzaklaşmam gerek. Gerek, bana bu gerek. Yeni bir dünya. Sevgiden beslenen. Özlemden beslenen, umuttan beslenen. Yüzümüz umut olacak mesela, çiçek olacağız. Yüzümüz beslendiği şekli alacak!

Müzik dinleyeceğiz bir vakit. Kulağımız müzik olacak! Müzikle beslenip müzik olacağız… Müzik sesleri gelir tiz tiz. ‘Dilinde bir şarkı…’

Üzgünüm Leyla Kompartımanı:
Pikap cızırtılı dertliyim Leyla.
Solan bir gül gibi üzgünüm Leyla
Bir dağ başında yalnızım.
Magosa limanında vurulmuşum
Hayat zordur diyor Bilge Filozof
Üfleyerek sigarayı suratıma
Üzgünüm Leyla

‘Doğru şarkılar dinlemek diye bir deyim var. Ben her gece Leyla dinlerim. Magosa Limanı dertli benden yana. Herkes yasa dışı şarkılar dinlememe takılmış. Arkamdan gelir bir leş sürüsü bağırır haydut, haydut diye. Doğru şarkılar insanı olgunlaştırır demiş Bilge Filozof. Saçlarım kıvrım alır, yüzüm kimlik kazanır. Varsın arkamdan haydut desinler. Siz ne anlarsınız be?. Leyla kulaklarımda, pikap cızırtılı cızırtılı. Haykırdım. Karga! Yıllarca ürperdim Leyla diye diye. Bak bana! Dünya yaratıldı kaç günde?’

KARGA:
Dünya yaratıldı 7 günde
Çektim tabancayı serdim leşini 7 saatte
Derinden çektim dumanı
Vurdum yüzüne
Heckler Koch elimde
İhtiyar Filozof şahit!

‘Bu saatler insanı yorar. Toplum tarafından onaylı bir gangster olmuşum. Heclkler Kock belimde Leyla çalmış çalmış. Ben vurmuşum silahımla Leyla’yı. Her yıl aynı tarihte kurşuna dizmişim. Arkamdan bağırmışlar haydut, haydut. Baktım vagonlar ötüyor. Döndüm yüzümü…

Haykırdım Tren Garlarına:
Pikap durdu
Saat durdu
Takvim de dursun
Üzgünüm Leyla!

‘Bazen hayat çok ilginç. Bir müzik insanı gangster yapar. Aynı müzik başka birine ise ümit olur, neşe olur. Çalan pikap karganın tüylerine o kadar iyi gelir ki tüyleri müzik olur. İnsan neyle beslenirse ona ait olur ve o olur. Karşıdan beyaz ışık! Tanrıya aşkla bağlı vefalı bir aşık. Karga baktı. Bu, ne de başka. Benim içim bambaşka. Işıklar geziniyor. İsa karşıdan gülümsüyor…

İsa Kompartımanı:
Dünya yaratıldı 7 günde
Öldür sen de onu 7 günde
Kötüdür bulaşan insanlığa
Salgını var hastalığın
Bir gece ansızın bu yüzden değiştin.

‘Karga yıllardır sorduğu soruya alır cevap. Sessizce ağlar, çığlıklar atar dünyaya. Leyla, Leyla diye diye. Cevap ister kanadığı her soruya. Derinden bakar…’

KARGA:
Sessizce ağlıyorum.
Meryem karşıdan gülümsüyor.
Kurtulan İsa Ekspresi duman duman
Oturmuşum karşıdan vagon geçiyor.
Bir duman daha!
İhtiyar Filozof bak vagonun birinde.
Üzgünüm Leyla çalıyor.
Kötülük bulaşıcıdır çocuklar diyip sakalını sıvazlıyor.
Kargayım ya ötüyorum cevap olarak:
Benden gizledin
Yıllarca bana söylemedin
Kulağım kesik
Yaşadım hep bir eksik
Ama şimdi anladım gerçeği
Uyandım sezdim her şeyi

‘Karga anımsar her şeyi. Bakar kulağına. Hayat zordur derdi Bilge Filozof. Kulağıma bakıp yolumdan gideceğim. İnsan izlerinden beslenmeli. Yeni bir dünya kurmak için! Şarkı söylemek için. Vagonlardan sesler yayılır tiz tiz. Herkes koşar. Tren garları, koltuk altlarımızda biriken düşüncelere hayat veriyor. Bak karşıda herkes:

Karga, İhtiyar Filozof, Meryem, İsa:
Bir gece ansızın yeşerelim!
Yeni ülkelere uçalım
Sesin benden uzak olsun
Yüzün ülke ülke solsun
Kötüsün
Kanserli hücrelerin içinde
Bir yer var benim kendi içimde
Çiçek gibi
Yeni bir dünya gibi
Bak saatin
Saatin durdu
Bak
Takvimin
Takvimin durdu
Kurtulan İsa Ekspresinde
Pikap durdu
Üzgünüm Leyla!

Özlem Özler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024