‘‘Artık, yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey, icat edildi.’’ Bu söz, 1899 yılında Amerikan patent dairesi başkanı Charles Duell tarafından söylenmiş. Yani bundan tam 112 yıl önce. Herhalde Duell bugün yaşamış olsaydı; ne büyük bir yanılgıya düştüğünü görme fırsatına erişirdi.
Bu lafın söylendiği 1899 yılından bugüne kadar, neler icat edilmiş neler. Hepsi de bugün kullandığımız aletlerin, temelinin atıldığı ilk çalışmalar. Hepsi de insanlığın yakın tarihinden eşi bulunmaz birer örnek. Şimdi gelin, bunlardan bazılarına kısaca bir göz atalım:



Sizinle paylaşmış olduğum bu bilgiler, tarihin yalnızca belli bir bölümünü yansıtan, bir penceredir. Bundan öncesinde, eş zamanında ve sonrasında daha nice bilinmeyenler keşfedildi. İnsanların hayatını kolaylaştırabilen, onlara daha rahat bir yaşam sunmayı hedefleyen yüzlerce buluş yapıldı. Düşünürsek, yaşadığımız şu anda bile; bir yerlerde, bir şeyleri keşfetmek için çalışmalar yapılıyor. Bugüne kadar icat edilmiş tüm bu mükemmel buluşlara gelince. Cep telefonları, bilgisayarlar, arabalar, televizyonlar ve daha nice elektronik aletler… Aslında hepsi de tek bir şeyden var oldu. Sıradan insanların, çılgın hayallerinden…
Oysa ki bir çok insana göre, bu aletlerin düşüncesi bile saçmalıktı. 20th Century Fox ‘un başkanı Daryik F. Zanuck, televizyonun en geç altı ay içinde piyasadan silineceğini; çünkü insanların her akşam böyle bir kutuya bakmak istemeyeceğini söylemişti. İskoçyalı fizik adamı Lord Kelvin ise radyonun geleceğinin olmadığını iddia etmişti. Henry Ford ise bankadan kredi talebinde bulunduğunda, hiç ummadığı sözlerle karşılaştı. Otomotiv sektörünün geleceği hakkında incelemede bulunan banka müdürü ‘‘Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.’’ diyerek; tarihe geçecek, yanlış bir öngörüde bulunmuştu. Tüm bu söylenen sözler neticesinde, asıl sorulması gereken soru şu: Duell ve diğerlerini yanıltan neydi?
Aslında cevap çok basit. Onları yanıltan, hayallerinin olmamasıydı. Her şeyi somut bir şekilde algılamaya alışmışlardı. Onlar kendi yollarını açıp, hayallerinin peşinden gitmek yerine, her zaman elde olanla yetinmeyi tercih etmişlerdi. İşte bu özellikleri de onları, bu yazının içinde buluşturdu.
Unutmayın; hayalleriniz, parayla pulla elde edilemeyecek kadar değerlidir. Eğer ki bir hayaliniz varsa; bunu gerçekleştirmek için var gücünüzle çalışın ve tüm yüreğinizi ortaya koyun. Kim bilir, belki bugün size umut kırıcı laflar söyleyenler, yarının büyük gaflarına imza atmış olacaklar. Ne dersiniz, denemeye değmez mi?
Tuğçe Büyükabacı