Yürek Döküntüleri ’52

Yürek DöküntüleriGece fena yalpalar insan
Düş’e düşer mesela
Durup mavi bir kapıda
Çeker ipini çıngıraklı zilin
Dalar içeri fütursuzca
Başlar masalına

Gölgesi baş misafiridir mesela
Dizeler bağlayıp kanadına
Uçurur kafesteki kuşları
Kapı da açıktır aslında
Çerçeve boş değildir duvarda
Her şey yerli yerinde
Derli topludur odada

Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’52”

Düş Kurabiyeleri

Düş KurabiyeleriGüneşi görünce mutsuz olan garip bir kadın olarak, elbette kış aylarına talibim. Bana kalsa, yaz geldiğinde kutuplara kaçacağım. (Kime kalıyorsa!)

Şu yağmur, ne güzel bir doğa olayıdır. Aslında bir de kar yağsaydı, bak o zaman değmeyin keyfime! O da biraz fazla hayal oldu sanırım; haziranda kar istemek. Olsun! Ben yapmışım mis kokan kahvemi, oturmuşum cam kenarına, yanına da bir tabak düş kurabiyesi koymuşum, çok mu? Ne demişler, isteyenin bir yüzü!

Okumaya devam et “Düş Kurabiyeleri”

Pembesi Eksik Kalmış Düşler

Pembesi Eksik Kalmış DüşlerHiç pembe panjurlu bir ev hayalim olmadı. Bazen, duyduğum lafları ilk kim söylemiştir diye düşünürüm. Kimin hayalidir pembe panjur?

Benim olsa olsa, bahçesinde ebruli hanımeli açan bir düşüm olabilir, O da Nazım Usta’nın hatırından. Hayallerimi süslemeyi unuttuğumu fark ettim. Bende de, bir ev ve bahçe var elbette ama ilgilendiğim kısım, orada yaşananlar… Sürekli okuyanlar bilir; bahçede oturan sevgiliye üşüdüğü için hırka getirme hayalimden yola çıkarak söyleyebilirim ki, ben olaylara takmışım kafayı.

Okumaya devam et “Pembesi Eksik Kalmış Düşler”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024