Baştan söyleyeyim bu yazı bir çok dostu, arkadaşı kızdıracak. Söylenenler, eleştirenler olacak. Ancak yine de yazacağım, çünkü konu bana göre önemli ve deniz tabanını saran yosunlar gibi giderek toplumsal görgüyü yok ediyor.
“Teşhircilik” hem psikolojinin hem de ceza hukukun yoğun olarak ilgilendiği bir alan. Psikoloji açısından “cinsel organlarını yabancılara göstererek tatmin olma davranışı”, ceza hukuku bakımından da bu davranış sergilendiği anda oluşan bir “suç” olarak tanımlanabilir.
Sürekli olarak kendimizle övünen bireyler olduğumuz halde sıklıkla bunu inkar ederiz. Yaradılışımızdan gelen ego, özel hissetme ihtiyacı, motivasyon gereksinimimiz yüzünden bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkan böbürlenme güdüsü, özellikle aşağılık psikolojisi yoğun olan bireylerde daha belirgin ortaya çıkar. ‘İnsanlar, sizden kendilerini eleştirmenizi istediklerinde bile gerçekte sizden övgü bekliyorlardır.’ demiş G. Maughana.
Sosyo-psikolojik açıdan toplumsal baskıyla körüklenen değerli hissetme gereksinimi özgüven sorunu olan kişileri kibirli bireyler haline dönüştürür. Her ne kadar çelişkili dursa da kendisi ile barışık olmayan insanlar kendini en çok seven, beğenen kişiler olarak görünmektedir. Okumaya devam et “El Paylaşımıyla Sosyal Medyaya Girilir mi?”
Yakın arkadaşlarımdan birinin doğum günüydü geçenlerde. Doğum günü mesajımı iletmek için Facebook profiline girip baktığımda doğum günü mesajlarının sıralandığını gördüm. Dedim ki müşterisi olduğum markalar neden sosyal ağları bu bağlamda kullanmıyorlar da hala e-mailden ya da cep telefonumuzdan sıradan, herkese gönderdikleri otomatik hazır mesajları gönderiyorlar. Kendimizi özel hissetmemizi sağlamıyorlar. Sosyal medyanın kişiselleştirilmesi adına firmaların çok yetersiz kaldığını düşünüyorum. Artık bir çok firmanın Facebook, Twitter, Friendfeed gibi sosyal medya hesaplarında bir çok kampanya düzenleniyor. Ama bu konuda eksik görüyorum gerçekten.
