Bedenim

BedenimBedenim her gün senden kaçarken ruhum her gün SENİNLE doğup içimdeki seni büyütüyordu. Oysa ben BUGÜN sadece benimle kalmanın hesaplarını yapmıştım dün gece. Yatmadan evvel, sonradan inanmaya karar verdiğim tanrıya el açıp seni unutabilmemin umutlarına dua edip adaklar adamıştım… Yanımda; şimdi dün gecenin yorgunluğu ile, ölü bir ayı gibi yatan, hırıltıları büyük İHTİMALLE evin her köşesine yayılan, birkaç gün önce bir barda tanıştığım adam bile umurumda değildi. Evet bildiğin seni düşünüyordum, seninle geçen günlerimi, aylarımı ve yıllarımı. Genç kızlıktan kadınlığıma giden ince, dar, engebeli, zor, çetin, bir yanı uçurum yolu senli yıllarda heba etmiştim. Evet şimdi heba ETMEK diyorum ADINA ama yaşadığım yıllarda sanki bir ritüeldi benim için. Tamam yalan söylemeyeceğim şimdi bile seninle yaşadığım her an benim için bir ritüel gibi geliyor…

Okumaya devam et “Bedenim”

Sevgililiği Abartanlar, Bireyselliği Reddedenler Üzerine

Sevgililiği Abartanlar, Bireyselliği Reddedenler ÜzerineFikirlerini sevgilisinin hoşuna gidecek şekilde biçimlendirmek, ayrı hayatlarının olması bilincinden çok sevişme esnasındaki bedensel birliği, beyinsel birliğe de dönüştürmeyi hedef alan birey olamamışların yaşantısı çok batmakta bugünlerde gözüme, kulağıma, kalbime, duygusal algılarıma…

Örneğin; ikisi de arkadaşınızdır, hatun olmadık olaydan trip atmış ve artık onunla uğraşmayı, ilgilenmeyi kestiyseniz, aranız bozulduysa bir şekilde ama erkek olanla herhangi bir probleminiz yoksa bile bir gün karşılaştığınızda onu da soğuk bulursunuz, artık onunla da konuşamayacak hale gelebilirsiniz.

Okumaya devam et “Sevgililiği Abartanlar, Bireyselliği Reddedenler Üzerine”

Kadının Özgürleşmesi Erkeği de Özgürleştirir

Kadının Özgürleşmesi Erkeği de ÖzgürleştirirHer yıl olduğu gibi bu yılda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ana gündem maddesi Türkiye’de kadınların durumu olacak. Kadınların medyadan tutun siyasete kadar her alanda eksik temsili, kadına yönelik şiddetin 21. yy. Türkiye’sinde halen hüküm sürdüğü gibi kadınların yıllardır haykırdığı sorunlar daha bir yüksek sesle dile getirilecek. Çok büyük bir ihtimalle televizyonlarda düzenlenecek birkaç tartışma programında da kadın kotası tartışılacak. Tartışma da “kota, kadına hakaret midir yoksa kadın katılımının arttırılması için etkin bir araç mıdır” noktasını çözüme kavuşturamadan süre kısıtı nedeniyle sona erecek. Kadınların yıllardır haykırdığı sorunları bir sonraki 8 Mart’a kadar unutarak ve belki de en önemlisi bu sorunların çözümünü yine kadınlara bırakarak yeni bir güne başlayacağız.

Okumaya devam et “Kadının Özgürleşmesi Erkeği de Özgürleştirir”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024