Sevdadandır Her Şey

Sevdadandır Her ŞeyBir sevdadır gidiyor; dilimde, kalbimde, zihnimde. Kimseye de değil aslında, sevdaya olan hasretimedir… Prens beklemeyi bırakalı yıllar oldu, gönlümün kapısını çalan da yok… Gülüp geçenler var, gözlerimin içine derin derin bakıp da, çığlık çığlığa susanlar.

Gülmeyeli de uzun zaman oldu, çok kahkaha atıyorum da, şöyle kalpten bir gülüş atamıyorum. Güzel bir gül de koklamadım nicedir; şöyle elime alıp da gerinemedim. Kokusunu içime çekip de, içindeki sırları çözemedim…

Şöyle sarılıp da birine yaşadığımı da hissedemedim ne zamandır. Hayat veren gülücükler de yok, sıcacık eller, anlamlı bakışlar, aşk yeminleri…

Bazen çok kimsesizim, bazen çok kalabalık, bazen çok suskun, bazen hiç…

Şöyle pencereden bakıp da manzaraya karşı iç de geçiremiyorum, önümden birileri geçiyor, hayat geçiyor, zaman geçiyor, ben öylece kalıyorum.

Koşmaktan da yoruluyorum bazen, olduğum yerde kalmaktan da… Konuşmaktan da yoruluyorum, ağlamaktan da. Ama sevmekten usanmıyorum. Yağmurdan sonra çıkan gökkuşağını seviyorum, hem de çocuk gibi heyecanlanıyorum. Sonra gül bahçelerini; gözlerimi kapıyorum, mis gibi kokuları burnumda, bana ait olan tek yer gibi, kimsenin giremediği; ne acı, ne hüzün ne de yalnızlık.

Gülen insanları da seviyorum, güldürmeyi de seviyorum, onları tebessüm ettirebilmek bile başarı hazzı yaratıyor.

Sonra sokaktaki yaşlı dedeleri, nineleri seviyorum. Hayata karşı verdikleri umarsız savaşa hayranlık duyuyorum, daha da güçleniyorum…

Ağaca konan kuşları da seviyorum, bilmediğim dilleri ile söyledikleri melodiler beni başka diyarlara götürüyor. Başka bir diyarda, başka bir ben oluyorum…

Birisinin beni bulmasını bekliyorum, o yalnızlar istasyonunda gecemi gündüzüme katıp, inançla, yılmadan bekliyorum. Biliyorum bir gün biri gelecek, elimi tutup gözlerime bakarak ‘çok bekletmedim umarım’ diyecek.

Çok bekletmedim umarım, kalbinin sesini duydum da, karşına çıkmak için zamanla savaştım.
Kazandım.
Buradayım.
Yanında.
Sonsuza kadar, en yakınında…

Yüreğimde yağmurdan sonra çıkan gökkusağını görmenin heyecanı gibi, dilini bilmediğim kuşların melodileri eşliğinde;
Hoşgeldin diyeceğim.
Hoşgeldin.
Kazandın.
Yanındayım.
Sonsuza kadar, en yakınındayım…

Kezban Şahin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024